Dolar 32,1271
Euro 35,1180
Altın 2.227,54
BİST 8.828,70
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bayburt 7 °C
Az Bulutlu

Kiralık Ev

24.09.2012
1.142
A+
A-

Bu yazımda hayaller üzerine kurulan hayatın gerçeklerinden bahsetmek istiyorum. Gençlik, her bireyin en hareketli, en sağlam ve en ümitvar olduğu yıllardır. Henüz yolun başında fakat hayallerinin zirvesindedir.

Gerçekle hayalin yüzleştiği bu yıllar, insanın olgunluk hamurunun yoğrulduğu, hayata bakışının şekillendiği yıllardır. Bir bakıma da kendi üzerindeki güçlerin varolduğu ve kabullenildiği yıllardır bu yıllar…

Evet, gençlik gelecekteki yaşam mücadelesinin kapısının aralandığı yıllardır.

Günümüzde idealler ve çağın gereklilikleri doğrultusunda gençlerimiz bir ömür unutulmayacak, sürekli aranacak ve anlatılacak olan bu yılları genelde eğitim yolunda harcamaktadırlar. Orta öğretimde… Yüksek  öğretimde…

Öğrenci için öğrencilik zordur. Aslında hayatın en kolay anıdır öğrencilik… Bir ömür öğrenci kalma ve barınma en zor olandır.

Ülkemizde geçmişten günümüze süregelen yüzbinlerce öğrenci için ortak sorundur barınacak yer.

Kimileri yurtta, kimileri özel evlerde…

Bir zamanlar bizim de en büyük sorunumuzdu.

Sokaklara sıralanırdık. “Kiralıktır” yazısı arardı gözlerimiz… Boş daire… Perdesiz pencere… Her sokak ayrı umut yolculuğuna çıkarırdı bizi…

–          “Buralarda kiralık ev var mı?” sesleri yükselirdi sokaklardan.

Ne günlerdi o günler… Yabancılık ve imkansızlıkların vermiş olduğu mutlulukmuş meğer.

İş bu kadar renkli ve edebi iken bir de madalyonun arka yüzü vardır. Fırsatçılık ve Menfaat…

Pansiyon ve yurt yetersizliğini fırsat bilen bazı ev sahipleri… Ne kadar öğrenci o kadar mani… İki odalı bir evi beş kişiye kiralayarak  kişi başına kira almanın gayreti… Bazı ev sahiplerinde de bay ve bayan öğrencilerin aynı anda evde olabileceklerinin telaşı… Bazılarında memleket ve ırk ayrımı…

Ev ararsın,” –Yok.” derler

Bulursun “-Çok.” derler

Bazen de “-Öğrenciye yok.” derler…

Yok kardeşim, eğri düşünerek doğru duramayız. Tabiki de karşılıklı anlaşılmalı, sözleşme yapılmalı… Her iki taraf da fayda görmeli. Biri şehrinin değerlerini gözetmeli, aksetmeli, diğeri de o değerlerden beslenmeli…

Yani “kiralık” olan duygu, tutum, değer ve menfaat değil de, “Kiralık Ev” olmalı…

Bu konuda ülkemizdeki ve Bayburt’taki tüm ev sahiplerini ve öğrencileri duyarlı, olgun ve anlayışlı olmaya davet ediyorum.

Evimizi kiralayalım, benliğimizi değil!..

ETİKETLER: , , ,
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.